28 Ağustos 2009 Cuma

Bir Şeyleri Değiştirmek İsteyen İnsan Önce Kendinden Başlamalıdır

http://www.manisahurisik.com/artikel.php?artikel_id=662

Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır. Hanımların kocam değişmedikten sonra ben değişsem ne fark edecek dediğini duyuyor gibi oluyorum. Ya da hep ben mi taviz vereceğim de diyebilirler. Beyler de hanımları için aynı şeyi söyleyebilirler. Ancak ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır. Sizin düşünceleriniz, duygularınız, davranışlarınız değiştikçe etrafınız da sizin değişiminizle paralel olarak farklı bir şekil alacak. Siz değiştikçe eşiniz de değişecek. Bizi mahveden yanlışlarımız değil doğru zannettiklerimizdir. Bazı insanlar hep aynı şekilde davranıyorum ama hiçbir şey değişmiyor diyorlar. Tabii ki değişmez. Hep aynı şekilde davranırsanız aynı sonucu elde edersiniz. Değişik sonuç için farklı davranmanız gereklidir. Farlı yaklaşımlar farklı sonuçları doğurur. Diyelim ki eşinizle şiddetli geçimsizliğiniz var. Siz ne yaparsanız yapın sonuç değişmiyor. Gün ve gün her şey daha kötüye gidiyor. Yuvanızı kurtarmak istiyorsunuz. Kendinizi çaresiz hissediyor ve ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Böyle giderse boşanabileceğinizi bile düşünüyorsunuz. Yapmanız gereken bir şey var. Her şeyi değiştirebilecek bir şey. O da sizin değişmeniz. Çözüm için sizin değişmeniz gerekiyor. Bu değişimi önleyen birkaç yanlış düşünce şunlardır: 1. Hep ben mi değişeceğim? 2. Haksız olan o, haklı olan benim. Niye ben değişeyim ki? 3. Hep ben mi taviz vereceğim? 4. O değişmedikçe hiçbir şey değişmez. 5. Benim değişmem hiçbir şeyi değiştirmez. 6. …………………………………………….. Kimin haklı olduğu değil, neyin doğru olduğu önemlidir. Diyelim ki bey haklı. Ne değişecek. Ya da diyelim ki hanım haklı. Ne değişecek. Hiçbir şey. Önemli olan haklılık değil, kavga etmemektir. Haklıyı bulsak ne değişecek ki. Üstelik bu durumlarda çoğunlukla herkes kendine göre haklıdır. Peki, doğru olan nedir? Ne olursa olsun kavga etmemek. Taviz vermemek çözüm değildir. Kavga etmemek için taviz vermek gerekliyse susulmalıdır. Çözüm ne olursa olsun kavga etmemektir. Kavga olmasın da varsın karşı taraf haklı olsun. Kimse kaybetmez. Ailede herkes kazanır kavga olmayınca. Çözüm kapıdadır. Ama kapıyı itmeyince açık olduğu anlaşılmaz ki. Zannedilir ki kapı kilitlidir. Bu büyük bir yanılgıdır. Çoğunlukla açık bir kapı bulunur. Biri kapalıysa diğeri açıktır. Tabii ki aranmayan şeyin bulunması imkânsızdır. Ben yıllarımı psikiyatriye vermiş biri olarak diyorum ki en kötü evlilik bile düzelir. Düzelmeyecek bir yuva yoktur. Boşanma asla çözüm değildir. Ayrılık hiçbir şeyi düzeltmez. Aksine her şey daha kötüye gider. Asıl çözüm birleşmekte, dağılmamaktadır. Ah ayrılıklar ah. Çözüm olamazsın sen hiçbir soruna. Önce yatak odasında birleşilmeli. Karı kocanın tenlerinin birbirine değmesi birçok soğukluğun panzehiridir. Soğukluğun araya girdiği bir ailede aynı yatağı paylaşmak çok zor gelebilir. Ama bunu zorlamak gereklidir. Soğuklukları gidermek için cinsellik karı koca arasında en üst düzeyde yaşanmalıdır. Cinselliğin niteliği, içeriği, sayısı, eşi memnun etmesi için her iki taraf ta en üst düzeyde çalışmalıdır. Taraflardan biri isteksizse diğeri alttan almalı, gerekirse tek taraflı da olsa evliliğin bu en önemli fonksiyonu hasta olan eş düzelinceye kadar yüklenmelidir. Eşlerin arasının iyi olmasında düzenli ve kaliteli bir cinsel yaşam önemlidir. Aralarında sorun olsun olmasın her eşe cinselliği en üst seviyede yaşamalarını tavsiye ederim. Başlangıçta rol icabı dahi olsa bunu deneyin. Yaşınız ne olursa olsun. Eşinize yaklaşın. Yatak odanızı ayırmayın. Evin o en mahrem, en güzel yerinin hakkını verin. Dahasını da söyleyeyim mi? Eşinizi sevmiyor, hatta nefret ediyorsanız bile dediklerimi yapın. Zorlayın kendinizi. Görün bakalım ne olacak?

1 yorum:

  1. başından sonuna kadar doğru söylüyorsunuz.ama o ben duygusu yok mu işte;herşey onu yenebilmekte.hepimizin ben duygusunu yenebilmesi dileğiyle.

    YanıtlaSil